Dokuma Mandala'nın hikayesi..
- oyaella

- 13 Haz 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Haz 2021

Mandalalar boyalar, boya kalemleri ve kurşun kalemle çizilebilir. Kumaş, beton veya kağıt üzerine dikişler, renkli kum ve toz, parlak renkler, cam ve güzel taşlardan oluşturulabilir.
Dokuma mandalalar; Afrika ve Amerika'da, Rusya'da, Tibet'te, Hindistan'da ve İran'da bulunabilen dünya çapında yaygın olan en eski koruyucu sembollerden biridir.
Slavlar evreni karanlık güçlerden korumak için "Tanrının Gözü" (Божье Око) olarak adlandırılan kare mandalaları örüp onları kapı girişlerine, pencerelere ve hatta bebek beşiklerinin üzerine astılar. Parlak, neşeli ve güzel nesne gören kem gözlü bir kişinin kötü niyetini unutacağına ve çocuğa hiçbir şekilde zarar veremeyeceğine inanıyorlardı. Geleneksel olarak bunların sevgi dolu bir kadın tarafından yapılabilir, ancak yaratım sürecine hiçbir erkek tanıklık edemezdi, aksi takdirde tüm sihirin bozulacağına inanılırdı.
Mandalalar büyük olmayan ağaç dallarına genellikle beyaz, sarı, kırmızı ve siyah renklerdeki yünlerle örülürdü. Eski bir inanışa göre özellikle parlak örgü iplerinin, renkli ve etkileyici herşeyin kötü ruhları şaşırtacağına inanılırdı.
Güney ve Orta Amerika kızılderilileri kelimenin tam anlamıyla "Tanrı'nın Gözü" (Божье Око) olarak tercüme edilen mandalaları "Ojos de dios" olarak anlandırıyorlardı. Dikkatli bir kişi adına bu şaşırtıcı tesadüf Slav ve Hint halklarının ortak kökenlerine işaret edebilir.
Büyük olmayan kare mandalalar bir anneye yada özel olarak eğitilmiş bir şaman tarafından bebeğin içsel güçlerinin zaman içerisinde en iyi şekilde ortaya çıkmasına yardımcı olma yeteneğine sahip koruyucu bir sembol olarak yeni doğana verilirdi. Çocuk büyüdükçe iç potansiyelini açığa çıkaran daha büyük yönlü mandalalar da hediye olarak alabilirdi.
Hem Hintliler, hem de Slavlar temelde büyük bir çubuk üzerine birkaç kare mandala da ördüler. Bu büyük, sağlıklı bir ailede birkaç insanın birliğinin sembolüydü (Bu bakış dahilinde mandalalardan oluşan kompozisyona "Muhabbet Kuşu" denilir.) ve bu tür örgüler aynı zamanda tek bir nesnede farklı doğa güçlerinin odakları haline geldi.
Meksika kızılderilileri Huichoil kabilesinin iplerden örülen mandalaları 'gizli görü armağanı', 'duru görü' olarak tercüme edebileceğimiz "sikuli" olarak adlandırmaları ilginçtir. Bu tanım süptil düzlemde çalışan mandalanın kutsal özünü çok iyi yansıtır.
Bilge insanlar deneyimli bir şamanın bütün bir hikayeyi, şarkıyı veya şiiri bir mandalaya örebileceğini ve bu mesajı kelimesi kelimesine okuyacak başka bir mandala ustasına mektup olarak gönderebileceğini söyler.
Peki ya günümüzde...
Günümüzde dokuma mandalaların popülaritesi tüm dünyaya yayılmıştır. Küçük, büyük, geleneksel kare hali, altılı, sekizli, on ikili tibet stilinde daha fazla yönlü ve daha karmaşık çeşitleri giderek artmakta.
Bu güzel tılsımlar mekanı, kişiyi ve ailesini korumak, refahı, sevgiyi ve sağlığı çekmek, zorlukların üstesinden gelmek için sadık bir arkadaş ve yardımcı olarak kullanılır.
Mekan dekorasyonunda kullanılabileceği gibi, meditasyon ve belli amaçlı alanlarda bir atmosfer yaratmak içinde kullanılır.
Mandalalarla bilinçaltı işaretler okunabilir, duygusal arka plan uyumlu hale gelir, psikolojik bloklar kaldırılır ve kalpler açılır.
İçine adeta bir sihir gibi etrafındaki her şeyi dönüştüren mandala ustaları bulunmaktadır.
HER MANDALA BENZERSİZDİR, nazik eller ve sevgi dolu bir kalp yardımıyla onu yaratan usta tarafından belirlenen görevini yerine getirir.
Birebir veya grup halinde örgü mandala yapmak isterseniz mesaj bölümünden bana ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Anna Zimorodok'un infopotok dergisi yazısı çevirisidir. Yorumlanmıştır.



Merhaba Oya Hanım,
Dokuma Mandala hakkına sayenizde bilgi sahibi oldum. Emeğinize sağlık. Umarım bir gün derslerinize katılabilirim.